Hayata Dair

04 Şubat 2007

Türkiyeden YouTube Çıkar mı?

Son zamanlarda bilişim sektöründe çokça konuşulan konulardan biri YouTube sitesinin 1.6 milyar satılması idi. Bu sektörde bu derece büyük rakamlar konuşulmadığı için bu satış haberi az da olsa şaşkınlıkla karşılandı. Ayrıca herkesin aklına her zaman olduğu gibi niçin bizden YouTube gibi firmalar çıkmıyor sorusu geldi. Bu büyüklükte bir sitemiz olmadığı doğru. Internet üzerinde buna benzer bir başarı göstermiş herhangi başka bir firma veya sitemiz de yok. Peki bizim bu siteleri yapanalrdan eksik bir yanımız mı var? Onlarda olan ve bizde olmayan birşey mi var? Bu konudaki yazılarda ve konuşulanlarda genellikle teknolojik olarak ve finansman açısından çok gerilerde olduğumuz dile getirildi. Internet kapastemiz sadece YouTube sitesinin ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Ayrıca bu firmanın kurulma zamanlarında Google da olduğu gibi milyon dolarlar seviyesinde krediler alınmış ve kullanılmış. Sonuçta internet ortamında da iş yapmak için kaynağa ihtiyç var. Bu kaynak sizde yoksa kredi yoluyla veya başka şekillerde temin etmeniz gerekiyor. Bizde internet üzerinde iş yapan firmalara kredi verilmesi az rastlanır bir durum. Çünkü toplumun büyük bir kısmı internetten para kazanıldığını dahi bilmiyor.

Yukarıda sıraladığım sebeplere benzer bir çok farklı sebep sayılabilir. Yani YouTube gibi çok iyi fikirleri hayata geçirenlerin bizde olmayan avantajlarını sayabiliriz. Ancak kanatimce biz meselelere bu şekilde bakmaya devam edersek sadece bugün değil gelecekte de bizden buna benzer uygulamalar çıkması çok zor. Neden mi?

Genel bir değerlendirme yapmadan önce YouTube ile ilgili bir kaç kelam etmek istiyorum. YouTube şu anda dünyanın en çok ziyaret edilen 10 sitesinden biri. Bu 10 site o kadar büyük ki, dünya üzerinde internet kullananların belki de tamamı mutlaka bir şekilde bu siteleri ziyaret ediyor. Bu büyüklükte bir sitenin Türkiyede ve Türkçe olması mümkün değil. Çünkü dünyada bu kadar Türkçe bilen insane yok. Nasıl okyanuslarda balina yaşarken Akdeniz veya Karadeniz gibi küçük denizerde yaşamıyorsa, Türkiye gibi nüfusu az olan ayrıca internet kullanımı yaygınlaşmamış bir ülkede bu büyüklükte bir site çıkmasını beklemek sadece hayal olur. Ancak şunu söyleyebiliriz. YouTube sitesini kuranlar Türk olabilirdi. Yani site ingilizce olurdu ama sahipleri Türkiyeden olabilirdi. Bunu ne engelledi?

Biz hala devlet bize yetişsin bizi kurtarsın diyerek yaşamış olan dedelerimiz gibi refleksler üretiyoruz. Imkansızlıklar her zaman bizi engelliyor ve elimizi kolumuzu bağlıyor. Bu bakış açımızı değiştirip eksiklerimizi gidermenin makul yollarını bulmaya çalışsak ve bulduğumu çözümleri güzelce uygulasak bizden de bir çok dahice fakir ve uygulama çıkacağına eminim. Ancak herşeye başlamadan önce düşünce sistemimizi, bakış açımızı düzeltmeli kendimize daha çok güvenmeliyiz. Tabi ki kağı üzerinde veya zihnimizde kalan bir güven birşey ifade etmeyecektir. Ayakları üzerinde basan ve kendine güvenen her müteşebbis, usül ve erkan biliyorsa internet dahil her ortamda başarılı olur.

Yatırımcı Bakış Açısı

Peki bizden de YouTube’lar çıkması için ne yapmalıyız. Öncelikle altyapımızın bu büyüklükte bir iş için yeterli olmadığını Kabul etmeliyiz. Ancak şöyle bir gerçek var YouTube ve diğer büyük siteler ilk kurulduklarında bu kadar çok insane tarafından ziyaret edilmiyorlardı. Yani bugün ihtiyaç duydukları devasa veri saklama veya iletme birimlerine ihtiyaçları yoktu. Bu nedenle Türkiyede bile basit bir teknoloji ile YouTube benzeri bir site yapmak mümkün. Eğer siteniz beklediğiniz ilgiyi görür ve sisteminiz yetersiz kalırsa yurt dışından çok daha ucuza ve istediğiniz kadar veri depolama veya iletim (bandwidth) hizmeti alabilirsiniz. Ayrıca YouTube sitesi gibi bir siteyi geliştirmek hiç te zor değil. Küçük bir programcı takımı bile buna benzer bir siteyi geliştirebilir. Ayrıca proje belirli bir aşamaya geldikten sonra yurt içinden veya yurt dışından finansman desteği almak ta hiç zor olmayacaktır.

Sonuç olarak bizden de bu derece talep gören bir proje çıkması için bunu yapabileceğimize inanmamız ve projemizi iyi planlamamız gerekir. Biraz once okuduğum bu yazıda olduğu gibi sadece projenizin finansman gereksinimlerini hesaplar ama kime hitap edeceğinizi kimlerle rekabet edeceğinizi düşünmez iseniz başarılı olmanız mümkün değildir. Bu yazıda bir teknik insanın, mühendisin projeye bakışı yazılmış sanki. Halbuki bir iş kurarken teknik konular en son düşünülecek konulardır. Önce müşterileriniz kim olcak onlara nasıl ulaşacaksınız gibi soruların cevabını bulmak gerekir. Bunları düşünmeden uygulamaya geçerseniz harcadığınız para boşa gider elinizde hiçbirşey kalmaz. Burada teknik hesaplamalar önemsizdir demek istemiyorum, tabi ki çok önemlidir.Ancak önce projenin genel fizibilitesini yapmak gerekir. Acaba yatırdığınız parayı ne kadar zamanda kazanabileceksiniz? Karlılığınız ne olacak? Bu gibi soruları sormadan bir projeye başlamak sonu görünmeyen bir tünele girmekten farksız olur. Bu sorulara cevap bulmak için de biraz ekonomi bilgisine sahip olmak ve teknik bakış açısını bırakıp yatırımcı bakış açısına sahip olmak gerekir.

Etiketler: , ,