Hayata Dair

21 Aralık 2006

Kitap Okumak

Kitap Nedir?

Bu sorunun herkese göre farklı bir cevabı olsa gerek. Bana sorulsa kitap tecrübedir derdim. Okuduğum her kitap beni başka diyarlara çeker. Hiç tanımadığım, görmediğim kişilerin yaşadıkları anları görür, gezdikleri sokaklarda gezer, konuşmalarına misafir olurum. Son günlerde yazarı Cenab Şahabeddin olan bir gezi kitabı, "Hac yolunda"yı okuyorum. Yazar istanbuldan, Hicaz ve Mısıra kadar yolculuğunu tasfir ediyor,anlatıyor. Sadece gezdiği yerlerden bahsetmiyor yazar buralar hakkında tarihi,siyasi ve felsefi yorumlar da yapıyor. Mesela vapur Atina da bir süre mola verince bir kaç arkadaş Atinayı gezmeye karar veriyorlar. Bu kısa gezide gördüklerini bize aktarıyor. Daha sonra da yunanlıların geçmişini, felsefe tarihlerini ve o gün için bulundukları seviyeyi değerlendiriyor ve eleştriyor. Ayrıca vapurdaki yolcuları çok ayrıntılı bir biçimde betimliyor. Bu bölümde o zaman toplumun hangi sınıflara ayrıldığını, bu sınıfların genel özelliklerini ve görünüşlerini dile getiriyor. Bunların dışında iskenderiye şehrini anlatırken bir ayrıntı çok dikkatimi çekti. O yıllarda sokaklar gazlı sokak lambaları ile aydınlatılırmış. Lambalar gaz ile doldurulur daha sonra yakılırmış. Bir caddede gaz lambası olması orada fakirlerin mi yoksa zenginlerin mi oturduğunu gösteriyormuş. İlk defa bu kitaptan öğrendiğim bir çok şey var bunun gibi. Bundan bir asır önce yazılmış bu kitaptaki hadiseleri benim yaşamam mümkün değil. Şahabettin bunları Hac Yolunda kitabında bana anlatıyor. Kitabın edebi değerini bir kenara bıraksak dahi sadece kitaptan edindiğimiz malumat dahi bu ve benzeri kitapları okumak için yeterlidir kanatimce.

Matematik dersi üzerine yazılmış kitaplar da bize tecrübe aktarır. Yazar yıllarca uğraşmış ve bir çok formülün çözüm yollarını bulmuştur. Bize sadece bunları okumak ve anlamak kalır bu kadar basit. Yeni formüller çıkartmak çok zahmetli, bilgi ve tecrübe isteyen ve zaman alan bir uğraştır. Bu nedenle bu formüllerin çözümlerini anlatan bir kitap bu zor işin herkes tarafından yapılmasını engellemiş olur.

Kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim'de de bize bir çok tecrübeler aktarılmaktadır. Tabi ki bir kitap sadece tecrübelerden oluşmaz. Ama her kitapta bir miktar tecrübe gizlidir. Kurandaki eski kavim kıssaları buna örnek verilebilir. Diğer kutsal kitaplar için de bu geçerlidir.

Sonuç olarak kitap bir tecrübedir, tecrübeler bütünüdür. Okuduğumuz her kitap hayatın farklı alanlarından tecrübeler bize aktarır. Bunlar bizim için ne kadar faydalı olur buna birazdan değineceğiz.


Niçin Kitap Yazılır?

Kitap yazmayı yazı yazmak olarak da değerlendirebiliriz. Çünkü bir çok gazete makalesi kitap haline getirilmiştir. Hatta birçok konferans konuşması kitaplaştırılmıştır. Bu nedenle niçin kitap yazılır demek ile niçin yazı yazılır demek bizi aynı sonuca çıkartacaktır. Biraz önce ayrıntsyla aktardığımız gibi kitap okumak bir tecrübedir. Yaşı genç, hayatta hiçbir tecrübesi olmayan bir kimseden kitap yazmasını beklemeyiz, kendisi de buna kalkışmaz zaten. Ancak genç veya yaşlı, hayatta çok tecrübeler edinmiş birisinin kitap yazması bize hiç garip gelmez. Özellikle yadıkları işe yarar şeyler ise ve edebi bir dili varsa bunu kolayca kabul ederiz. Burada şunu belirtmeliyim, tecrübe kelimesi ile sadece bir kimsenin kendi yaşadığı hadiselerden kazandığı bilgiyi kastedmiyorum. Burada kullandığım tecrübe, bir kimsenin gördükleri,duydukları, üzerinde fikir yürüttüğü konular veya hayatını etkileyen olaylar olabilir. Hatta okuduğumuz bir kitap da olabilir bu. Bir kimsenin kitap yazmak için en büyük motivasyonu gördükleri, duyduları, düşündükleri,okuduklarıdır. Düzenli kitap okuyorsanız, hayatınızın bir döneminde kitap yazmanızı bekleyebiliriz. Ancak sadece tecrübeli olmak tek başına yeterli değil. Bir de sorumluluk bilinci, diğer bir deyişle meseleleri kendine dert edinmek gerekiyor. Hac Yolunda kitabında, cenab şahabettin ile aynı yolculuğa çıkan bir çok kimselerden bahsediliyor. Ancak bu kimselerden sadece Cenab Şahabettin gezi notları tutmaya ve bunları kitaplaştırmaya niyet ediyor ve bunu gerçekleştiriyor. Sanırım bunun en büyük sebebi bu kimselerin meseleleri dert edinmedeki seviye farklılığı. Tabi ki yazarın edebi bilgisi göz ardı edilemez. Ancak kendimden biliyorum, tarihi yerlerden geçerek yapılan gezilerde her zaman yaşadıklarımı not alma ihtiyacı duyarım, bir çok kimsenin de benim gibi olduğunu tahmin ediyorum. Söyleyecek birşeyleri olan herkes kitap yazabilecek potansiyele sahiptir.

Kitap yazmak için özel bir yetenek gerekiyor mu bilmiyorum. Ancak şunu iyi biliyorum ki çok kitap okumak şart. Hangi türde kitap yazmak istiyorsanız o türde bol bol kitap okumalısınız. Mesela roman yazmak istiyosam roman okumalıyım. Matematik kitabı yazacaksam matematik okumalıyım. Bu da yeterli değil. Biraz yetenek, akıcı bir dil ve çok çalışmak gerekli. Bunların hepsi bir araya gelse dahi başarılı, okunan bir kitap yazmanız mümkün olmayabilir...


Çok gezen mi bilir çok okuyan mı?

Bu soruya cevap vermek istediğimde daima arada kalırım. Hangisini seçsem diğerine haksızlık yaptığımı düşünürüm. Bu cevaplanmak için sorulmamış olmalı. Sorunun amacı kitap okuma ve gezmenin insana bilgi kazandıran yegane iki araç olduğunu vurgulamak olmalı. Çünkü her ikisi de insana büyük miktarlarda bilgi ve tecrübe katar. Ayrıca bunu aynı şekilde yapmazlar, yani birbirlerine rakip de değildirler. Gezme ile edineceğiniz bilgi kitap okuyarak edineceğiniz bilgiden çok farklıdır. Bir kere kitap okumada hayal ön plandadır. Kitapta tasvir edilen olayları veyerleri siz hayal dünyanızda yeniden oluşturursunuz. Gezerken de hayal gücünüzü kullanırsınız ama kitap okumayla kıyaslanmayacak kadar azdır bu. Gezerken bir çok yeni insanla tanışırsınız. Kitapta yoktur bu. Bu iki mühim bilgi kaynağını ihmal etmemek gerekir.

Hiç kitap okuyamıyorum, nasıl başlayabilirim?

Yakın çevremde kitap okumadığını bildiklerime fırsat buldukça kitap okumalarını öğütlerim. Bana da bunu zamanında bir çok kimse söylerdi. Hatta kendi kendime de çok kereler kitap okumalıyım dedim. Kitap okumayan birisini kitap okumaya başlatmak hiç de kolay değil. Böyle kimselerden ilk duyacağınız söz kitap okumayı sevmiyorum olacaktır. İnsan sevmediği bir şeyi uzun süre yapamaz. Kitab okumayı insanlara sevdirmek gerekir. Muhatabınız bir çocuk ise küçük bir kitap hediye etmek yeterli olabilir. Muhatabınız artık her şeye aklı eren bir genç ise, veya görmüş geçirmiş bir yaşlı kimse ise veya daha da ilginci siz kendiniz iseniz kitap okumaya ikna olmak ve ikna etmek zor olsa gerek. Başkalarını ikna etmek için herkesin kendine göre yolları olabilir, bunlara değinmeyeceğim. Burada kendim kitap okumaya nasıl başladığımdan bahsetmek istiyorum. İlk kitabımı sanırım ilk okul sıralarında okudum. Sınıfımızda küçük bir kitaplık vardı. Aradaşlar ile kim daha çok okuyacak diye idda yapardık. Bazı günler, 45-50 sayfalık kitapları bitirdiğim olurdu. O günlerden aklımda kalan kitaplar şunlar; Don Kişot, Robinson Kuruso ve Pinokyo. Daha başkaları da var ama bunlar beni en çok etkileyenleri. Özellikle Don Kişot kitabı beni çok etkilemişti. Hala onun değirmenlerle mücadelesini hatırlıyorum. Herkes böylemi bilemiyorum ama ben bir kitabı okurken sanki kendimi kitabın içinde hissediyorum. Beni o kadar etkiliyor ki eğer duygusal bir kitap ise duygulanıyorum. Heyecanlı ise ben de heyecanlanıyorum. bu kitabı okuduğum dönemdeki duygu ve davranışlarımı da etkiliyor. Ortaokul yıllarımda da bir kaç tane türk klasiği kitabı okudum. Peyami Safa beni çok etkiledi. O günlerde başlayan Peyami Safa sevgisi halen devam ediyor bende. Bu güne kadar elime geçen bir çok kitabı okudum. Özellikle klasik kitaplara ilgi gösterdim. Ancak kendimi çok okuyan biri olarak değerlendiremem. Sadece okuduklarım için "yeterli" diyebilirim. Son zamanlarda normalin çok üstünde kitap okuyorum ve bundan çok memnunum. Siz de kitap okumak istiyorsanız ama bir türlü başlayamıyorsanız size tavsiyem en kısa zamanda bir dünya veya Türk klasiği bir roman alın ve okumaya başlayn. Eminim bir kitap bitirdikten sonra diğerine başlamak isteği sizi bırakmayacak. Bu kitap okumaya başlamanın en kolay yolu,bir kitap bulup okumaya başlamak. Ancak bir kitap okumak yeterli değil.

Kitap okumaya başlamak birinci adım, daha önemli olan bunu sürdürmek. Bunun için bir kaç hususa dikkat etmek gerekli.

Okumak istediğiniz kitapların bir listesini çıkartın. Bu listeye okumaktan hoşlanacağınız kitapları ekleyin. Ayrıca herkesin bir gün okuması gereken kitapları da bu listeye ekleyin. Mesela Dostoyevski den Suç ve Ceza, Balzaktan Goriot Baba, Viktor Hugodan Sefiller gibi. Türk edebiyatından da Küçük Ağa, 9. Hariciye Koğuşu, İntibah gibi kitapları listenize ekleyebilrsiniz. Düşünce kitapları, şiir, deneme kitapları, tarih kitapları da olmalı listenizde. 10,15 tane kitap ilk aşama için yeterli olacaktır. Bu kitapları okuduktan sonra yeni bir liste oluşturmak sizi hiç zorlamayacak.

Daha sonra kitap okumak için belirli bir zaman ayırın. Bu günde bir saat veya haftada üç saat olabilir. Her gün yatmadan önce yarım saat kitap okumak ta güzel bir seçenek. Her gün düzenli olarak yaptığınız bir şeyden önce veya sonra kitap okumaya karar verirseniz bunu devam ettirmekte ve her gün hatırlamakta zorlanmassınız. Ama ilk kitaplarınızı yolda, otobüste, sesli ortamlarda okumanızı tavsiye etmem. Çünkü bu ortamlarda kitap okumak zordur. Bu sizi kitap okumaktan soğutabilir. Daha sakin ve sessiz ortamları tercih edin.
Listenizi oluşturdunuz ve her gün bir miktar zamanınızı kitap okumaya ayırdınız. Sırada bu kitapları temin etmek var. Basitçe bu kitapları satın alabilirsiniz. Bunun için internetten alışveriş iyi bir seçenek. Güvenlik sorunu da bulunmuyor. Diğer bir seçenek kitapçılardan temin etmek. Bu kadar kitap almaya bütçeniz yetmiyorsa en kolay çözüm kütüphaneleri kullanmak. Kitap okuma ortamı olarak kütüphaneler en iyi seçenek. Çünkü merak ettiğiniz herhangi bir kitabı veya konuyu orada hemen bulabilirsiniz. Evinize veya işinize en yakın kütüphaneye gidip üye olmanız size binlerce kitaba erişim imkanı verecektir. Üye olduğunuz kütüphanenin ödünç kitap verme uygulaması var ise, bu kitapları evinizde de okuyabilirsiniz. Geriye sadece kitap okumak kalıyor. Kitap okurken önemli gördüğünüz bölümleri not alabilirsiniz. Aklınıza takılan veya anlamadığınız yerleri başkalarına sorabilir veya benzer kitaplara bakabilirsiniz. Umarım siz de kitapların dünyasına misafir olursunuz.

Etiketler: , , ,

2 Yorumlar:

At 11:59 ÖS, Anonymous Adsız diyor ki...

merhabalar bn murat kitap hakkında yorumlarınızı okudum kesinlikle size bu konuda katılıyorum.. kitap okumak hayatımızda olmazsa olmazlardan birisidir..

 
At 5:01 ÖS, Anonymous Adsız diyor ki...

kitap okumak çok güzel birşey ben 14 yaşındayım ve okumaya başladığımdan beri kitap okuyorum okumayanlara okumalarını tavsiye ediyorum (kitap gerçek bir dosttur)

 

Yorum Yazın

<< Ana Sayfa