Hayata Dair

08 Ekim 2005

Trafik Problemi

İstanbulda yaşayan arabası olan ve olmayan herkezin ortak problemi sanırım trafiktir. Şu içinde bulunduğumuz mübarek ramazan ayında bunu etkisini bi hayli görüyoruz. İftar vaktinde yollarda olanların sayısı hiç te az değil. Ancak genel olarak trafikten benim gibi evi ve okul/işi arasında çok fazla mesafe bulunanlar etkileniyor. Arabanız varsa bir dert, yoksa başka bir dert. Benim evden okula ulaşma sürem yaklaşık iki saat. Evim güngörende okulum ise beşiktaşta. Kendi arabamızla (arkadaşlarımın) yollar boş olduğunda yarım saate aldığımız yolu yollar kalabalık olduğunda en az bir saate gidebiliyoruz. Trafiğin ne durumda olduğu herkezin malumu bu nedenle ben bunun sebeplerinden ve aklıma gelen çözüm yollarından bahsedicem.

Öncelikle en büyük sebep araçların ve nüfusun çok fazla, yolların ve toplu taşıma sisteminin buna göre çok eksik olması. 12-13 milyon insanın ikamet ettiği ve bunun çoğunluğunun gençlerden ve orta yaşlılardan, çalışanlardan olştuğunu düşünürsek istanbulun trafiğe çıkan nüfusu çok fazla. Tabi ki bu yöneticiler için bir bahane olamaz ancak trafiğin temel sebebi de bu.

İstanbulun kalabalık olmasının temel sebebi de bilindiği üzere göç olgusu. Bu başlı başına büyük bir problem olduğu için üzerinde durmayacağım ancak şu kadarını belirteyim, istanbulun nüfusu bu günkünün yarısı kadar olsaydı trafik problemi ve belkide kaza sayıları bu güne göre dörtte bire inerdi.

İkinci en büyük neden toplu taşıma sisteminin çok yetersiz ve çeşitlillikten uzak olması. Şu anda sistemin tüm yükü iett ve bir kısmı da tranvay/metronun üzerinde. IETT bu yükü kaldırmaktan çok uzak. Sabah işe gidenler bilir, genelde otubüsler o kadar kalabalık olur ki duraklarda dahi durmazlar. Bunu her hafta birkaç kez yaşamış biriyim. Ayrıca filoya katılan her otobüs kendisi bir trafik oluşturuyor. Tranvay ve metro ise küçük bir bölgeye hizmet veriyor ve çok fazla insana ulaşamıyor. Deniz taşımacılığı nedendir bilinmez, sadce boğazı geçmek olarak algılanıyor. İstanbulun deniz potansiyelinden gereği gibi faydalanamadığımız düşünüyorum. Ayrıca kullanılan gemiler de çok eski ve yavaş. Nostalji açısından güzel belki ancak bu filoya yeni gemiler eklemek zor olmasa gerek. Deniz otobüsü çok az kullanılıyor. Çok az yerde iskeleleri var ve ücretler çok uçuk. Toplu taşımada da bir diğer problem yeni yatırımların çok yanlış ve düşüncesizce yapılıyor olması. Halen yapılan tranvay çalışmaları yer üstünden yapılıyor ve mevcut yollar işgal ediliyor. Bunun en bariz örneği karaköy fındıklı arasında yapımış olan tranvay yolu.

İstanbul trafiğini azaltmanın en temel yolu toplu taşımayı yaygınlaştırmak. Deniz taşımcılığında önem vermek, filoları genişletmek ve liman sayılarını arttırmak. Yer üstünden giden Tranvay yerine yer altından giden metro hattı inşa etmek. Çünkü bu kadar kalabalık bir şehir artık yerüstünden yapılan tranvayı kaldırmıyor ve bunun sonu hiç iyi olmayacak. Yer üstünden tranvay yapmanın mantığını ve arkasında yatan nedenleri anlamakta zorluk çekiyorum. Metro hattının genişletildiği ve deniz taşımacılığına önem verildiği taktirde trafikteki yükün azalacağına inanıyorum.

Üçüncü neden otopark sorunu. İstanbulda otomobil parkı yok denecek kadar az ve ara sokakların 3/2 si park olarak kullanılıyor. Bunu engellemenin en basit ve kesin çözümü yeni otoparklar yapmak ve bunları çok ucuza kullandırmak.


Dördüncü bir neden insanların bilgisiz ve ilgiszliği. İstanbulda araba kullanan herkez ne demek istediğimi anlamıştır sanırım. Boğaz köprülerinin giriş veya çıkışındaki basit bir kaza binlerce insanın saatleri heba etmekte.

Yukarıda saydığım çözümler istanbul büyüklüğünde bir şehir için çok maliyetli olmasa gerek. Hergün otalama 2-3 saatini yolda kaybeden biri olarak bence bu konu üzerinde yeterince durulmuyor ve büyük yatırımlar yapılmıyor.Zaten şu anda istanbulun bundan başka bu büyüklükte bir sorunu yok sanırım.

Benim aklıma gelen problemler ve çözüm yolları bunlar.

1 Yorumlar:

At 2:38 ÖS, Anonymous Adsız diyor ki...

bu bilgi istanbul gibi kabalık şehre göre yetersiz bilgi

 

Yorum Yazın

<< Ana Sayfa